Solana Protokolüne Derinlemesine Bakış
Tech Deep Dives

Solana Protokolüne Derinlemesine Bakış

Üçüncü nesil blockchain hakkında daha fazla bilgi edinin ve Solana'nın ölçeklenebilir kripto uygulama geliştirme süreçlerini nasıl dönüştürmeyi planladığını öğrenin.

Solana Protokolüne Derinlemesine Bakış

İçindekiler

Yaklaşık on üç yıl önce, 2008 mali krizinin etkilerini üzerinden yeni atmaya çalışan dünya, ilk kripto para birimiyle tanıştı. Bitcoin, kripto para piyasalarında üstünlük kurmuş olsa da, binlerce yeni dijital varlığın hayata geçmesi için zemin oluşturdu. Geçici bir mali balon olmanın ötesine geçen kripto para birimleri, oldukça iyi bir yolculuk gerçekleştirerek günümüzde 2 trilyon dolarlık bir sektöre dönüştü. Ancak yine de alması gereken çok yol var.
Binlerce dijital varlık piyasaya sürülmüş olmasına rağmen, hala yeni kripto para birimleri piyasa girmeye devam ediyor ve diğer varlıkların üstesinden gelmeyi başaramadığı sorunları çözmeyi vadediyor. Bitcoin ve Ether gibi isimler, piyasa değeri bakımından en büyük iki kripto para birimi olurken yeni nesil teknolojilerin kullanılmasına ve blockchain sektörünün büyümesine vesile oldular. Bununla birlikte, yeni blockchain tabanlı platformlarla kıyaslandıklarında, bazı alanlarda eksiklikleri bulunuyor. Ölçeklenebilirlik, her iki protokol için de en önemli sorunların başında geliyor.
Ethereum ağı, "dünya bilgisayarı" iddiasıyla kullanıma açıldığında, güvenilir bir ortamda kod çalıştırabilen tek, birleştirilebilir, izne gerek duymayan bir ağ olması amaçlanmıştı. Bu hedeflerin çoğu gerçeğe dönüştü. Ancak verimsizlik, hiç de popüler olmayan bir programlama dilini kullanması, işlemlerin gecikmeli biçimde gerçekleşmesi ve yüksek Gas ücretleri, geliştiriciler açısından zorlu bir ekosisteme dönüşmesine neden oldu.
Sınırsız ağ akışı ölçeklenme sorununa teknik açıdan çözüm sunmuş olsa da, tam anlamıyla başarıya ulaştığı söylenemez. İmkansız blockchain üçlüsü olarak tanımlanan durum, hem ölçeklenebilir hem de güvenli merkeziyetsiz ağ oluşturmaya çalışan yeni projelerin baş belası olmuştu.

Buradaki sıkıntı, imkansız üçlü olarak tanımlanan merkeziyetsizlik, güvenlik ve ölçeklenebilirlik faktörlerinin aynı anda oluşturulamamasında yatıyor. Bazı projeler, sorunun bir veya iki yönünü çözen ağlar ortaya çıkarmış olsa da, pek azı üçünü de uygulamaya yaklaşabildi.

Blockchain sektörü dijital varlıkların fiyatının artması ve daha geniş çapta benimsenmesi açısından artık başlangıç aşamasında değil. İnsanlar trenin kompartımanlarına çoktan binmeye başladı. Haliyle blockchain ağları ek talebi karşılayabilecek kapasiteye sahip olmalı. Solana ağı tüm bu sorunları çözmek için tasarlandı.

Solana, DeFi çözümlerine destek veren, merkeziyetsiz uygulamaların (DApp) ve akıllı sözleşmelerin geliştirilmesi için zemin hazırlayan üçüncü nesil bir blockchain ağı. Diğer blockchain ağlarının aksine Solana, hibrit konsensüs algoritması kullanıyor. Geçmiş İspatı (Proof-of-History, PoH) ile Hisse İspatı (Proof-of-Stake, PoS) sistemlerini birleşimi olan bu algoritma, saniyede 50.000 işlem gerçekleşmesini mümkün kılıyor.
Açık kaynaklı bu girişim, yalnızca birkaç yüz düğüm (node) kullanarak mevcut modellerden çok daha fazla verimlilik sunuyor. DApp şu anda birleştirilebilirlik özelliğinden ötürü Ethereum platformuna sıkışmış gibi dursa da, işlem ücretlerinin yükselmesi ve ağ tıkanıklığı nedeniyle alternatifler aranıyor.

Join us in showcasing the cryptocurrency revolution, one newsletter at a time. Subscribe now to get daily news and market updates right to your inbox, along with our millions of other subscribers (that’s right, millions love us!) — what are you waiting for?

İmkansız Üçlünün Çaresi

Solana ağını hayata geçirmeden önce Anatoly Yakovenko, ABD'li çok uluslu şirket olan Qualcomm'da kıdemli yönetici konumundaydı. Kısa bir süre sonra Yakovenko, yazılım mühendisi olarak çalışmak üzere Dropbox'a transfer oldu. Ardından 2017'de Solana'yı geliştirmek üzere şirketten ayrıldı.

Solana, 2017 yılındaki ICO patlaması sırasında kullanıma açıldı. Açık ve özel finansman turlarında toplamda 25 milyon dolar fon elde etti. Ana görevi; Bitcoin ve Ethereum gibi ağların, sektör tarafından iyi bilinen konsensüs algoritmalarının aksine, Geçmiş İspatı (Proof-of-History, PoH) konsensüs algoritmasına geçiş için geçen süreci hesaplamaktı.
Bir yıl sonra Anatoly, Qualcomm'daki eski meslektaşı Greg Fitzgerald'ı işe aldı. Onun görevi de Solana'nın ana mühendisi olarak Rust programlama dilinde blockchain ağını kodlamaktı. Projenin resmi teknik makalesi ve dahili testnet'i Şubat 2018'de yayımlandı. Ardından 2020 yılında, testnet'in nihai olarak piyasaya sürülmesi öncesinde birden fazla testnet aşaması gerçekleşti.
Solana'nın beta mainnet aşaması, Mart 2020'de hayata geçti. Akabinde proje (daha sonra Loom ismini almıştı), Stephen Akridge'in kurucu ortağı olarak dahil olduğu diğer birkaç eski Qualcomm çalışanına kapılarını açtı.
Solana'nın şifreleme içeren PoH algoritması, ağın merkeziyetsiz yapısını korurken sistem için güvene ihtiyaç duymayan bir zaman kaynağı da oluşturmayı başarıyor. Blockchain ağındaki önceki olayların değiştirilemez bir kaydını sunuyor. Bu da geçmiş verilerin kronolojik olarak depolanmasını kolaylaştırıyor. Bu sistem yalnızca zaman damgalarını ve yerel zaman dilimlerini izlemekten ibaret değil.
Ağın PoH algoritması, doğrudan konsensüs kurulmasının aksine, öncelikle düğüm (node) senkronizasyonunun sağlanması için kullanılıyor. PoS katmanına paralel olarak çalışıyor. Bu şekilde düğümler kendi zaman damgalarını oluşturabiliyor ve diğerleri işlemleri gerçekleştirirken lider düğüm mesajları sıralıyor. İşlemler sıralandığında ve lider düğüm tarafından alındıktan sonra, doğrulayıcılar ve çoğaltıcılar işlemleri sonlandırıp onaylar ve imzalayarak ağ üzerinde yayımlar.

Bu onaylar Solana'nın çalışması sırasında kritik rol oynuyor ve konsensüs algoritması tarafından her biri oy olarak kabul ediliyor. İşte bu noktada PoS mekanizmasının kendine has özelliği ön plana çıkıyor ve oylama sistemiyle lider seçiliyor.

Solana platformunda, diğer sistemlerle, hatta merkezi yapıya sahip olanlarla bile eşleşme sağlanması gibi daha birçok yenilik yer alıyor. Buna, 1990'ların sonlarında ortaya atılan Pratik Bizans Hata Toleransı (PBFT) isimli sisteme benzeyen Kule BFT konsensüsü de dahil.
Öte yandan, PBFT uzlaşma kurulmasına yardımcı olurken, Solana'nın Kule BFT sistemi, PoH aracılığıyla küresel bir zaman kaynağı sağlıyor. Bu sadece blockchain ağının tüm işlevlerinin denetlenmesini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda işlem gecikmesini ve mesajlaşma yükünü en aza indirerek uzlaşma sürecini hızlandırıyor. Solana ekosisteminin bir diğer önemli bileşeni de, verilerin blockchain ağındaki düğümlere (node) sorunsuz bir şekilde taşınmasını kolaylaştıran Türbine.
BitTorrent'in dağıtım tekniğini kullanan Turbine, verileri silme kodlarıyla birlikte göndermeden önce küçük paketlere ayırıyor. Solana ayrıca, onaylama ve lider değiştirme sürelerini azaltmak, doğrulanmamış işlem havuzundaki doğrulayıcılar üzerindeki bellek baskısını azaltmak için Gulf Stream protokolünü kullanıyor. Buna ek olarak Solana, Sealevel adı verilen hiper paralelleştirilmiş bir işlem motoru kullanıyor. Bu sayede ağ binlerce akıllı sözleşme talebini aynı anda işleyebiliyor.
Pipelining altyapısı sayesinde Solana, donanım özelliklerine bakılmaksızın işlemleri daha hızlı doğrulayabiliyor ve işlem bilgilerini düğümler arasında çoğaltabiliyor. Ağda gerek duyulan ölçeklenebilirlik, Cloudbreak isimli protokol tarafından sağlanıyor. Bu, verilerin ağ üzerinden eş zamanlı olarak okunmasını ve yazılmasını sağlıyor. Arşivcilerse, blockchain ağındaki verileri indirip dağıtık defter üzerinde saklıyorlar.
Bu sıra dışı teknoloji setini kullanan Solana ağının, hızını ve ölçeklenebilirliğini korumak için veri bölmesine veya farklı bir ikinci katman çözümüne güvenmesine gerek kalmıyor. Böylece geliştiriciler, Ethereum veya Bitcoin üzerinde çalışmalarına kıyasla binlerce kat daha hızlı olan bu blockchain üzerinde doğrudan geliştirme yapabiliyor.
Solana ağının yerel token'ı olan SOL, son aylarda ve özellikle son kripto boğa piyasası sırasında çok fazla ilgi topladı. Ethereum ağında ETH nasıl kullanılıyorsa SOL da benzer şekilde çalışıyor. Ancak SOL sahipleri, PoS konsensüs algoritması aracılığıyla işlemleri doğrulamak için token'ı stake ediyorlar. SOL token ayrıca, yönetişim süreçlerine katılmak, ödül almak ve Gas ücretleri ödemek için kullanılıyor.

Maksimum SOL token arzı 500 milyon olarak belirlenmiş olsa da, dolaşımdaki mevcut arz 272 milyon civarında. Yani maksimum arzın yarısından fazlası. Bu token'ların yaklaşık yüzde 60'ı projenin kurucuları ve Solana Foundation tarafından kontrol ediliyor. Sadece yüzde 38'lik kısmı topluluk için ayrılmış.

Solana Protokolünün Ruhu

Dünya COVID-19 salgınıyla boğuşurken Solana, küresel ekonomi ve uluslararası finans sistemleri arasında güçlü kalabildiğini kanıtladı. SOL token'ın piyasa değeri, geçen yıl ivmeli yükseliş yakaladı. Binance, Bitfinex ve OKEx dahil olmak üzere birkaç büyük borsada hızla listeledi. ABD merkezli dev Coinbase borsası da listeleme için onaylama sürecine girdi.

Ağın kendi de, daha önce görülmemiş bir büyümeye sahne oldu. Chainlink, USDC, USDT, Serum, Terra ve daha birçok protokol arasında birden fazla entegrasyon kuruldu. Solana ağının destekçileri, daha hızlı ve daha ölçeklenebilir olması bakımından "Ethereum Killer (Ethereum Katili)" sloganını kullanmaya başladı.

Solana'nın yüksek performansla çalışmaya devam etmek için ikinci katman çözümüne ihtiyaç duymaması sayesinde; O3Swap, Arweave, SolStarter ve Oxygen dahil olmak üzere pek çok büyük DeFi projesiyle ortaklık kuruldu. Önde gelen DEX portalı olan OpenOcean, topluluktan gelen yoğun talep üzerine Solana protokolünü platformuna entegre etme kararı aldı.

İkinci katman, blockchain ağlarındaki ölçeklenebilirlik açısından kötü bir çözüm değil. Geliştiriciler kesinlikle bu yaklaşım üzerinden başarılı uygulamalar ortaya çıkaracak. Bununla birlikte Solana'nın bağımsız yapısı, aktarım hızıyla sınırlı olmayan daha güçlü uygulamaların ortaya çıkmasını sağlayacak. Solana'nın karmaşıklığı ortadan kaldırması sayesinde geliştiriciler, farklı kullanım senaryoları üretirken uygulamalarının nasıl ölçekleneceği konusuna kafa yormayacak.

Herhangi bir ağın merkeziyetsiz olduğunu iddia etmek gayet basittir, ancak ağın gerçekten merkeziyetsiz olarak çalışması, göründüğünden çok daha zordur. Solana, imkansız blockchain üçlüsünü çözdüğünü iddia ediyor, ancak insanlar hala platformun iddia ettiği kadar merkeziyetsiz olmadığını düşünüyor.

Solana şüphesiz hızlı ve son derecede güvenli, ancak merkeziyetsizlik derecesi hala tartışılan bir konu. Yorumcular, Solana düğümü (node) çalıştırma maliyetinin diğerlerinden çok daha yüksek olduğu gerçeğini defalarca vurguladı. Solana'da doğrulayıcı olmak için, gerekli donanımlara binlerce dolar ayırılması gerekiyor. Diğer blockchain ağlarında ise çok daha ucuz biçimde doğrulayıcı olmak mümkün.

Yakovenko sorunun farkında olduğunu söylerken, Solana'nın daha fazla doğrulayıcı düğüm üzerinde çalışması için proje geliştirdiklerini vurguladı. DeFi uygulamalarının her zamankinden daha fazla dikkat çektiği bir dönemde Solana, geliştiricilerin ve topluluğun ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor. Hızlı işlem ve ölçeklenebilirlik özelliği, diğer merkeziyetsiz alternatiflere göre bir avantaj sağlıyor. Nispeten yeni bir proje olmasına rağmen, Solana son iki yılda büyük bir hayran kitlesi toplamayı başardı.

Kuşkusuz, SOL token'ın fiyatındaki ivmeli artış yeni yatırımcıların ağa dahil olmasını sağlama konusunda itici güç oldu. Geliştirme açısından Solana, benzer aşamalardan geçen diğer birçok blockchain projesinden çok daha geniş benimsenme gücüne sahip. Hala beta sürümünde olmasına rağmen topluluk, önümüzdeki yıllarda protokol güncelleme ve yükseltmeleriyle tutarlı bir artış yakalamayı umuyor.

Bu makalede, yalnızca bilgi amacıyla, üçüncü taraf web siteleri veya harici içeriklere bağlantılar yer almaktadır ("Üçüncü Taraf Siteleri"). CoinMarketCap Üçüncü Taraf Siteleri, CoinMarketCap'ın kontrolü altında değildir. CoinMarketCap, Üçüncü Taraf Sitelerinde yer alan herhangi bir bağlantı veya Üçüncü Taraf Sitesindeki herhangi bir değişiklik veya güncelleme de dahil olmak üzere herhangi bir içerikten sorumlu değildir. CoinMarketCap sadece size kolaylık sağlamak için bu bağlantıları sunmaktadır. Site üzerinde herhangi bir bağlantının yer alması, sitenin CoinMarketCap veya operatörleri ile herhangi bir ilişki içinde olduğu, onaylandığı, kabul edildiği veya önerildiği anlamına gelmez. Bu makale kullanıcılar için tasarlanmıştır ve yalnızca bilgilendirme amacıyla kullanılmalıdır. Açıklanan ürün veya hizmetlerle ilgili herhangi bir maddi karar vermeden önce kendi araştırma ve analizinizi yapmanız gerekmektedir. Bu makale yatırım tavsiyesi olarak tasarlanmamıştır ve o şekilde yorumlanmamalıdır. Bu makalede yer alan görüş ve yorumlar yazarın [şirketin] kendi görüşleridir. CoinMarketCap'in görüşlerini yansıtmamaktadır.
22 people liked this article